27 Ekim 2016 Perşembe

Elgiz Müzesi


                                                                                                                                        
ELGİZ MÜZESİ  

Elgiz müzesi koordinatörü Merve Pakyürek ile müze hakkında merak edilenleri sorduğum bir söyleşi gerçekleştirdik.Söyleşiye geçmeden önce genel hatlarıyla müzeden bahsetmekte fayda görüyorum.

Elgiz Müzesi ,2001 yılında Türkiye’nin ilk çağdaş sanat müzesi olarak koleksiyoner Sevda ve Can Elgiz tarafından kurulmuş olup, çağdaş veya güncel sanat üzerine devlet veya vakıf müzelerinin olmadığı dönemde, ülkenin eksiğini gidermek ve çağdaş sanatın gelişmesini sağlamak misyonu ile hareket eden bir  kurumdur,Müze 2000 m2 lik bir alanda halka açılmıştır ve herhangi bir kar macu gütmemektedir. Salı-Cuma 10-17:00, Cumartesi 10-16:00 arası ziyarete açıktır. 

1)Müzenizde sergilenen eserlerde herhangi bir kriter aranıyor mu? Varsa bize bunlardan bahseder misiniz? Kurum tarafından yada dışından herhangi bir sansür var mı?

Müzemizde genellikle dışarıdan sergi yapmıyoruz. Can ve Selde Elgiz’in kendi koleksiyonlarının sergileri oluyor. Koleksiyon seçimini Can Bey kendi yapıyor. Dışarıdan aldığımız sanatçıları da genellikle danışma kurulumuz belirlemektedir. Hem heykel, hem de piar konularını danıştığımız br kurulumuz bulunmakta. Örneğin; şuanda Rahmi Aksungur’un sergisi hazırlanıyor.
Herhangi bir sansür yok, çünkü burası özel bir müze devlete bağlı değil. Can beyin kendi koleksiyonu ve çok sansür gerektirecek eserler sergilenmiyor zaten müzede.

2)Sanatçıları müze kendi mi belirliyor yoksa arzu eden her sanatçı eserlerini burada sergileyebiliyor mu?

Şuanda teras katında ‘’Kaçak Gölge’’ sergisi yer alıyor. Teras sergileri başvuru sonucu oluyor. Mesela Ocak’tan Mart’a kadar başvurular oluyor. Bu sene 90’a yakın başvuru bulunmaktaydı. Onlardan 28 tanesi seçildi, terasta onlar sergileniyor. Bu sadece genç sanatçılara destek olmak amacıyla yapılıyor. Onlara katalog yapıyoruz, planlarını yapıyoruz, açılış partilerini düzenliyoruz ve yine eserlerin müzeye transferlerini sağlıyoruz. Bunları yaparken herhangi bir ücret talep etmiyoruz.

3)Bir nevi soracağım soruyu kısmen cevapladınız. Ben yine de soruyu yönlendirmek istiyorum. Eserleri müzenizde sergilenmek üzere kabul edilen sanatçılar, çalışacakları küratörleri kendileri mi sağlıyorlar, yoksa müzede bu görevi üstlenen bir küratörü mevcut mu?

Aslında kendileri de yapabiliyorlar. Örneğin; Azade Köker küratörünü kendisi seçmişti ancak daha sonra anlaşamayıp sergiyi kendisi düzenledi. Bunu tamamen sanatçıya bırakıyoruz. Küratör talep ederse küratörle de çalışıyoruz, istemiyorsa kendi yapıyor. ‘’Kaçak Gölge’’ nin küratörlüğünü müzemizin heykel kurulu yaptı.

4)Sergilerin sürelerini neye göre tayin ediyorsunuz?

Mesela ‘’Kaçak Gölge’’ nin süresi hava şartlarına göre tayin edildi. 1 Haziran-11 Kasım tarihleri arasında ziyarete açık olacak. Ancak hava güzel devam ederse Kasım sonuna kadar uzatılabilecek. İçerdeki sergiler de ise bize bağlı.

5)Teras sergileri için ‘’Kaçak Gölge’’den sonraki ajandanız belli mi?

‘’Kaçak Gölge’’ den  sonra yeni başvurular alınıp, Haziran’da yeni bir teras sergisi düzenlenecek. Her sergi için başvurular alınıp, kurulun seçtiği eserler için bir sergi tarihi belirleniyor. Bu senenin başvuruları henüz alınmadı. Bu arada ,bu söylediklerim teras sergileri içindi. İçerdeki sergilerle ilgili herhangi bir başvuru süreci yok. İçerideki sergiler tamamen danışma kurulunun bize önerdiği sanatçılar ya da Can Bey’in koleksiyonlarından oluşuyor. Mesela yaz seçkisi oldu. Ondan önce ‘’Yüzler/Maskeler’’ diye bir seçki vardı. Tamamen yüzlerden oluşan eserlerin yer aldığı bir sergiydi.
Midilli’de ‘’Geçiş Çizgileri’’ adında bir sergimiz vardı. O da tamamen koleksiyonda yer alan eserlerden oluşuyordu. İki konuk sanatçı vardır. Hera Büyüktaşçıyan ve Benji Boyatjian isminde. O epey kalabalık bir sergiydi özel bir uçakla gidildi. İstanbul’dan Midilli’ye inen tek uçaktı. Orada ki sanatçılardan da herhangi bir şey talep edilmedi, dünya çapında piarı yapıldı.
BU müzemiz tamamen gönüllülüğe dayalı hizmet vermektedir. Giriş ücreti bulunmamaktadır. Çocuk atölyelerinden de herhangi bir ücret talep edilmemektedir. Yine de müze çok bilinmemekte piar bütçemiz bulunmadığından, sadece sosyal medya üzerinden tanıtım yapabilmekteyiz. Bilenlerin bir çoğu da Maslak’ta yer alan iş çevrelerinden ölen araları ziyarete gelen beyaz yakalılar.
Oysaki müzemizde Andy Warhol , Barbara Kruger, Cindy Sherman gibi İstanbul’da bulunan diğer sanat merkezlerinde rahatça gidip görülemeyecek sanatçılar yer almakta. Ancak insanlar bundan pek haberdar değiller.
                                                                                                                          



                                                                                                                                           04.10.2016

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder